Hipertansiyon Hastalığı ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası

Özellikle şehir hayatında yaşayanların en büyük korkusu olan stres yerli yersiz yaşanılan bir durumdur. Doğal olarak da yaşamın içerisinde çok stresli olan kişilerinde bir takım hastalıklara yakalanma riski çok daha fazladır. Yaşanılan bu stres hali bazen çözümün hemen gelmesi ile birlikte ortadan kaybolurken bazen de bir türlü üstesinden gelinemez ve sonrasında da rahatsızlanabilir. Stresin neden olabileceği hastalıklardan birisi de hipertansiyondur. Hipertansiyon kişinin sağlık durumunu anlık olarak bozabilecek ve etkileyecek bir hastalıktır. Bunun için öncelikli olarak stresle başa çıkmanın yollarını aramak gerekiyor.

Nasıl baş edebileceğinizi bildiğinizde ise sorun ister istemez hafif bir şekilde atlatılabiliyor. Ancak hipertansiyon hastası olmanız halinde ise dikkat etmeniz gereken ilk kural düzenli olarak doktor takiplerinizin yapılmasını sağlamaktır. Çünkü tansiyonunuzu kontrol altına aldığınız sürece ve onunla yaşamayı öğrendiğinizde sizi çok fazla etkilemeyecektir. Tüm bunlara karşın alınacak önlemlerden birisi de sağlık güvenceniz olacaktır. Eğer ki sağlık güvenceniz yalnızca SGK ise o zaman alacağınız hizmetin kalitesi ve sağlığınızın güveni de standart olarak devlet hastanesi ya da üniversite hastaneleri kontrolünde olacaktır ki onlarında şu an içler acısı bir halde olduğunu söylemek mümkün. Çünkü hastaneye gittiğiniz zaman çok fazla sıra bekliyor ve hatta aylarca randevu tarihi beklemek durumunda kalıyorsunuz. Bunun için bizim tavsiyemiz tamamlayıcı sağlık sigortasını yaptırmanız yönüne olacaktır.

Sağlık sigortasının bana faydası ne olabilir derseniz bunu da bir örnekle açıklarsak daha mantıklı olacağı kanaatindeyiz.

Neden Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Yapmalı?

Ayşe Hanım sağlık kontrollerini düzenli olarak yaptırıyor ve bunun içinde bir hastaneye gitti. Rutin tahliller ve tetkiklerini yaptırırken bu yıl farklı bir durum meydana ve doktorunun anlattığı karşısında şok yaşadı. Kendisine hipertansiyon hastalığı teşhisi konuldu.  Doktor bu hastalığın risklerini anlatırken Ayşe hanımda da bir korku meydana geldi çünkü hastalığın kendisini nasıl etkileyeceğini de bilmiyordu. işin daha da ciddi tarafın gittiği özel hastanede artık hastalığına bağlı olarak muayene süresi daha kısalmış ve tahlil tetkiklerin sayısı da çoğalmıştı. Dolayısıyla bu durumda her gittiğinde karşısına çıkan fark ücretleri ise gerçek anlamda bütçesini zorluyordu. Bu durumu tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırdığında ise artık özel hastaneye gittiğinde ekstra bir ücret ödemeyip en iyi tedavi sürecini aldığı zaman ne kadar iyi bir şey yaptığının da farkına vardı.